23 Nisan 2011 Cumartesi

Yanımsanmış Yaklaşımlar


Bir insan tanıdım olduğundan farklı yaşayıp, kendini lanse eden..
Kimsenin bilmediğini sanıp , herkesin fark ettiğini görmezden gelip şuursuzca yaşıyor..
Ve o en kusursuz görünme yeteneğine haiz olduğunu sanma hissiyatını maske üstünde var ederken ,içindeki yalanlarla her gece hesaplaşıyor.
Bilinmediğini sanıp, görmek istemeyeni ezip, kırıp, kandırıp geçerken, vebal-i vicdan muhakemesinde ebedi sanıklıkla mahkum ediliyor.
Onsuz mukaddes kalan birine doğabilecek kudret ise, buğday filizi gibi her güneş okşamasında daha sağlam belirginleşiyor.
Neden ,nasıl, niye sorusuna cevap arayan fütursuz şahsiyet, ansızın mahkumiyetinin bedelini anlayıp boynunu eğdiğinde,
Hatalar pervasızca işlenmiş, pişmanlık diz boyu, bakar geçmişten geleceğe umutla bir ırak öte huzura...
Ulaşımın pervasız, gündüzün gece olduğu mesafede ,bir daha tekrar etmeyerek yaşaması dileğiyle el sallanır kendisine ama.
Sallanan el, ruhunun bir tarafina felc, kalbine izdirap saplasada, ogrenir doğruyu ve hatalardan vazgecemeden yaşar arsizca.

20 Nisan 2011 Çarşamba

22 - 24 Nisan Arası Konserler



Önümüzdeki günler her daim canlı olan şehrimizin, özelliğini esirgemeden nimetlerini sunması ile geçmeye devam edecek.Neredeyse her güne zevke göre bir etkinlik sunan şehrimizin bu haftaki olanakları;

22 Nisan Cuma  

Cem Adrian ekşi sözlükte 66 sayfa yorum almış biri.Bunun ne denli başarı ölçüsü olduğu  tartışmalı olarak nitelendirilebilinir.Başarılı yorumların çoğunlukta olması ise ayrı bir detay.
Cuma akşamı saat 22:30 sularında Balans Caddeye gidenler , canlı performansını izlemek için yeterli olacaktır.
Adres: Bağdat Cad. No: 294 /1/ 2
             Kadıköy 
Ücret : 30 TL




Aylin Aslım 35 yaşında 24 yaş görünümlü bir müzisyen . Sesi şarkıları ise gerçekten insanı etkiliyor.Cuma akşamı saat 22:30 Beyoğlu Hayal Kahvesinde belkide haftasonunun en güzel alternatifi olarak sahneye çıkıyor.Ücret ise 25 TL gibi düşük bir konser ücreti
Adres: Büyük parmak Kapı Sok. Afrika Han No:A / B Taksim




Eurovision temsilcilerimiz yakın zamanda "live it up" ile Avrupa'da yarışacaklar.Artı popülarite kazandırdığı aşikar olan saçma organizasyon arifesi görülesi şovlar olacağından eminim.Saat 22:00 Jolly Joker Balans sahnesine çıkacak grup için vip 60 TL  , normal 30 TL ücret ödenmesi gerekmekte. 

Adres : Balo Sok. No:22


23 Nisan Cumartesi


Bir dönemi yaşayamayan kitleye veya yaşayıp vazgeçemeyenlere sunulan Babylon hizmeti devam ediyor.Her ay tekrar eden ve dolan gece için saat:23:00 orda olmak yeterli.
Adres: Şehbender Sok. No:3 Taksim
Ücret : 40 TL


Kalite müzik yapılmasında iyi anlaşmanın veya grubun sağlam olması nedenli önemli olduğunu bilmiyorum ama artısı olduğunu düşünüyorum.Kaliteli müzik yapan REDD cumartesi akşamı 22:00 sularında Jolly Joker Balansta olacak.

Ücret : Normal 30 TL
             VİP       60 TL




 Nev'in Türk sanat müziği albümünü çok beğenmesem de sesini çok seviyorum.Başarılı yorumlarını dinlemek isteyenler için cumartesi saat 22:00 de  Romeo Juliet'e gitmeleri yeterli.
Not: www.Kapalıgişe.com fırsatı kaçırmayın.Bilet 23 TL
Adres : Evliya çelebi Mah. Refik Saydam cad. no: 15A - 17A       Beyoğlu
Ücret : Tam       45
             Öğrenci 35



24 Nisan Pazar

A Hawk And a Hacksaw Alcalica adlı grubu duyup , müziklerini dinlediğimde aklıma "Ak Kedi Kara Kedi" isimli film geldi.Neşeli balkan müzikleri yapan grubun konseri 22:00'da Ghetto sahnesinde olacak.
Adres : Kalyoncu Kulluk Cad. No: 10 Taksim
Ücret : 23 TL



Sonuç;

İyi eğlenceler

19 Nisan 2011 Salı

22 - 29 Nisan Arası Vizyondaki Filmler

Haftasonu itibariyle gidilebilecek bana göre 4 film var.Bu filmlerden 3 tanesi halihazır vizyondayken, bir tanesi cuma günü salonlarda gösterime girecek.

1) Yaşam Şifresi (Source Code) ; Filmde ilk dikkatimi çeken son dönemlerdeki başarılı işler çıkartan kişilerin bir arada olması, ayrıca "banliyö treninde patlamaya şahit olan birinin bünyesinde uyanarak patlamaya sebep olacak kişiyi tespit etmeye çalışacak" ibareleri ilgimi çekmeye yetti.

2) Londra Bulvarı (London Boulevard) ; Köstebek , Yalanlar üstüne gibi beğendiğim filmlerin yönetmeninin neler yaptığı ,merak uyandıracaktır tabii ki ama Colin Farell ve Keira Knightley katkısı yadsınamaz.

3) Kaybedenler Kulübü ; Konusu bir yana kötü adam imajları , erotizm mutlaka satar ve izleyicisini bulur.Dozuna göre gizli izlenir veya sinema ama mutlaka izlenir.Bu filmdeki Fight club havası hoşuma gitti benim.

4) Unknown; Açıklamalardan okuduğum kadarıyla Liam Neeson  doktor ve bir gün takside kalp krizi geçiriyor sonrasında başkasının onun kimliğine geçtiğini görüyor.Gerçekleri ispatlamaya çalışmasını anlatıyor filmde.

Sonuç; 

Yağmurlu bir haftasonu olursa alternatifler bulunmakta.

Buram Buram Muhteşem Yüzyıl

Yıl içinde İstanbul'da oturmanın şanslarından biri olan Sultanahmed, benim için vazgeçilmez ziyaret alanlarındandır.Özelikle nisan ve mayıs aylarında ,nam-ı değer lale döneminde tadından yenmez bir zevk haline geliyor bu tarihi yarımada.

İki hafta önce arkadaşımla sözleştik ve geleneksel ziyarete başladık.Ara sokakların altına üstüne getirircesine saatlerce yürümüş bir haldeyken dinlenmek için güzel bir yer aramayı önerdim. Arkadaşımın gitmeyi teklif ettiği yer,   bizi iki adımda 1500'lü yıllara götürdü.
Caferağa Medresesi 1559 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmış , tam olarak dönemi yansıtan bir yer.1990 'lı yıllardan bu yana ise içeride  atölyelerin olduğu sanat merkezi şeklinde hizmet vermeye devam ediyor.Yani isterseniz o döneme ait sanatların yapılışını da orada görebileceğiniz gibi ders alma imkanınız  da oluyor.

Bu arada içeride ki cafe zengin bir menüye sahip ve haftasonu için güzel bir alternatif.


Adres; Caferiye sokak soğukkuyu çıkmazı Sultanahmed
Telefon: 0212 513 36 01

Sonuç:

Tarihi yarım ada bir hazinedir. 

11 Şubat 2011 Cuma

Sevgililer Günü Önerileri

Haftanın ehemiyetine göre incelemeler neticesinde sevgilisi ile güzel bir gece geçirmek isteyenlere ve seçenek bulamayan için bir kaç önerim var.

1. Nu Teras; Tepebaşı'nda mükemmel manzarası ile dikkatimi çekiyor.Hafif loş olması , çok sesli müzik olmaması bence bu tip gecelerin güzel  olmasında en önemli etmen.Geniş menü seçenekleri olmasa da , güzel ve hatırlanası bir gece için ortam müsait gibi.

Telefon :(0212) 245 60 70


Adres    :Meşrutiyet Cd. No:67  Beyoğlu - Tepebaşı, 



2. Elaos Beyoğlu; Harika manzara ile sevgililer gününde anlaşan çiftlerin beraber eğlenelim düşüncesine cevap verebilecek mekan.Tavsiye ediyorum.

Telefon: 0212 244 90 90
Adres: İstiklal Cad. No: 231 Hıdivyal Palas K: 2 Beyoğlu İstanbul

3. Addio Mamma ; Ortaköyde canlı müziği ile eğlenebileceğiniz,güzel dakikalar geçirebileceğiniz bir yer.Meydan içinde olduğundan manzarası pek yok ama çıkınca boğazda yürüyüş imkanına sahipsiniz.

Telefon: 0212 236 17 35-36
Adres: İskele Cad. Salhane Sok. No:2 (Ortaköy House Cafe’nin karşı kapısı)Ortaköy İstanbul

4.Kozz Haliç; İşte sevgiliyle gidilecek, arası bozuk olanların düzeleceği , hoş bir yer mutlaka bir bakın.

Telefon: 0212 531 48 58 - 0212 521 79 01
Adres: Abdi Subaşı Mah. Dr. Sadık Ahmet Cad. No: 12 Haliç Fener İstanbul


5.Litera; Harika manzarası ile önerebileceğim 3.yer gitmeyenlere alternatif olacaktır.Terasındaki mükemmel manzarası ile hoş anılar garanti.


Telefon :  +90 212 292 89 47-50
Adres     :   Yeni Çarşı Cad. No:32 Beyoğlu
Tarifi     :  Galatasaray Lisesinden Cezayir sokağına inerken sağda Galatasaray garajından sonra 4. bina, aynı zamanda Alman Kültür Merkezi olarakta bilinir.


Sonuç;


Benim zevkime göre , ortalama iki kişi 70 ila 200 TL arası harcayabileceğiniz yerler.

11 Şubat haftası Vizyona Girecek Filmler

Güzel senaryosu , sevgililer gününe denk gelmesi  , hayatta yaşayabilecek insanların içinde olması gibi sebeplerden haftanın güzel filmlerinden.Sevgililerin gitmesi gereken bir film.İncir Reçeli aynı zamanda genç oyuncuların oynadığı ve Kültür Bakanlığından 200.000 TL yardım alan ilgi çekici bir yapım.

Güliver'in masallarının günümüz hayatına uyarlaması olarak çekilen,Gulliver'in Gezileri isimli film.Jack Black'in canlandırması ile komik bir hal alacağı kesin.Haftasonu için uygun bir alternatif.

 Korku filmi sevenler için harika bir cumartesi gecesi programı, THE RİTE.Anthony Hopkins gibi bir ustanın yer aldığı film için gerçek bir hayattan esinlenildiği , şeytan çıkarması gibi iki başlığın söylenmesi bile yeterli olacaktır.

Benim şahsen bu hafta mutlaka izlemek istediğim film THE FİGHTER.Eski bir boksör olan Christian Bale'in başarılı olamayan kariyerine hem üvey kardeşine yardımcı olarak katkıda bulunması hem de ailesini bir araya getirmesini anlatıyor film.

Yeni vizyona girecek olan Zoraki Kral(The King Speech) isimli film , tarihi ilginç bir olayın sinema uyarlanmış hali.Colin Firth'in oyunculuğu sevenler için güzel bir tercih.

10 Şubat 2011 Perşembe

10 Şubat - 15 Şubat Arası İstanbul'daki Konserler

Şubat genel itibariyle yeni yılın kabul edildiği aydır.O dönem öncesi hala eski yıla göndermeler , alışamadık terennileri ile geçer.Şubat ise bu unvana layık olurcasına, bünyesinde sevgililer gününü barındırarak ve diğer aylardan kısa sürerek yaşamını sürdürür.Açıklamaya müsebbip olurcasına konserlerde yoğunlaşma olması ise ayın ayrı bir güzel kısmı.

Seçtiğim bazıları ise;

Aykırı Anadolu rock tarzıyla sevenleri çok olan Baba Zula 10 Şubat 22:30 da Babylon'da sahneye çıkacak.25TL 'ye isteyenlerin dinleyebileceği konser için fiyat gayet uygun.

Bulutsuzluk Özlemi daha önce kendi bünyesinde çalan Akın Eldes ile beraber İNDİGO'da sahne alacak.10 Şubat saat 21:00 sularında sahneye çıkacak grup için 25 TL ücret ödemek gerekiyor.

Ritm sevenleri 10 Şubat akşamı 22:00 itibariyle Cemal Reşit Rey Konser salonunda olacaktır.80 TL ile 50 TL arasında değişen seçenekleri ödeyecek kişiler Okay Temiz'i dinleyebilirler. 

Fatih Erkoç ve Kerem Körsev hayranlarına ,Caddebostan Kültür merkezinde  saat 20:00'den  sonra 60 ve 40 TL arasında fiyatları ödeyenlerin dinleyebileceği bir konser önerebilirim.  

Zülfü Livaneli'nin  Bostancı Gösteri Merkezindeki konser 11 Şubat Cuma akşam 21:00'de başlayacak ,70 ila 30 arasında değişen ücret verenler izleyebilecek.
11 Şubat Cuma akşamının önemli organizasyonu Balansta saat 22:30 da başlayacak konser için 30 ila 60 arasında ücret ödeyenler katılabilecek.

Ghetto sahnesinde Göksel ve 45 likler gecesinde meyhane menüsü 70 ile başlayan seçenekler 25 TL en düşük ücrete kadar düşüyor.

11 şubatın önemli konserlerinden Vega Bronx pi sahnesinde 22:30 itibariyle olacak.20 ve 25 TL ücretleriyle konser izlenebilinir.

Sevgililer günü öncesi Ferhat Göçer konseri iyi gider.Sevgilisine jest yapmak isteyenler.Cumartesi akşamı (12 şubat) 20:30'da Bostancı gösteri merkezine gitmelerini tavsiye ederim.

Balans Gripin ile 12 Şubat gecesine önemli bir alternatif sunuyor.22:30 dan sonra 70 ila 35 TL arasında ücret ödeyebilecek olanlar kaçırmasın derim.

Sıla hayranlarına eğer 100 TL gibi yüksek ücret dokunmaz ise 12 şubat 20:00'da Lütfi Kırdar Rumeli Salonunda olmalarını öneririm.

Soner Sarıkabadayı ile sevgililer gününün ilk saatlerini kutlamak isteyenler için 13 Şubat Pazar akşamı Balans'a gitmelerini ve iyice eğlenmelerini öneririm.

MFÖ ile sevgililer günü harika olsa gerek ,Balans bunu ayarlamış.Ücret 50 ila 100 TL arasında bence harika bir süpriz olur.

Sonuç;

Bol alternatif var tabii bunlar benim seçtiklerim.

3 Şubat 2011 Perşembe

4 Şubat - 6 Şubat Arası İstanbul'daki Konserler

Teoman sık verdiği Jolly Joker Balans konserlerine cuma akşamı yenisini ekliyor.Ücreti biraz yüksek olmakla beraber , eğlenmek için ayakta 50TL ,  vip 100 TL ücretleri göreceli olarak pahalı gelebilir.Herşeye rağmen eğlenmek isteyenlere saat 22:00 orada olmalarının gerektiğini hatırlatmak isterim.

Cem Adrian İstanbul gecelerinde nerdeyse her hafta sahne alıyor.Beykent Şayka'da vereceği konser için 25 TL ücret ödemek gerekiyor.(Konser cuma günü saat 22:30 başlayacak.) 

Avrupa Yakasının Yaprak'ı Beyoğlu Hayal Kahvesinde cuma günü saat 22:30 'da  25TL ücret ödeyenleri eğlendirmeye çalışacak.Sevenlerine duyurulur.

Ghetto sahnesinde Nev 40Tl ile 30Tl arasında seçeneklerden,öğrenci olanlar kara geçerek yararlanabilir.Saat 22:00'de başlayacak konserin çok kalabalık olmasını bekliyorum.

Cumartesi

Şubat ayıyla hızlanan konserlere Matine 216 da sahne alacak Emre Aydın'da renk katacak.Normal biletin 40 Tl olan gecede isteyenlere 400TL karşılında stand olanağı sunulmakta.Saat 22:00 sularında Fenerbahçe Emre Aydın fanları ile dolu olacağa benziyor.

İstanbul'un diğer kıtasında aynı saatlerde eğlence Babylon da Dj Shantel'in katkılarıyla devam edecek.(Ücret 35 TL)

Bostancı gösteri merkezinde 15TL ücret karşılığında verilecek konser,türkü sevenlere cevap verecek nitelikte.Kardeş türküleri dinlemek isteyenler 18:00 da Bostancı'da olacaktır.

Favori eğlence mekanlarımdan Jolly Joker Balans ,cumartesi gecesi için Yeni Türkü gibi dev bir grubu sahneye çıkartıyor.Vip 60 TL ayakta 30 TL gibi ücretler efsaneleri dinlemek için çok yüksek meblağlar olmasa gerek.

Sonuç,

Jolly Joker Balansa Teşekkürler

4 Şubat - 11 Şubat Arası Vizyondaki Filmler

James Cameron, Avatar ile başladığı 3D film çılgınlığına devam ediyor.Bu kameraları ve ilgi ekipmanları alırken yüklendiği ekonomik yükü bize yüklemeden denemeleri bırakmayacak sanırım.Film için izlemin nedir ,sorusuna cevap ; Etkilenmemenin söz konusu olmayacağı görsel bir şov içinde yaşanacak bir 120 dk. vadettiği kesin. 

Bir ekibin dünyanın en güzel mağarası diye adlandırılan yerde geçirdiği deneyimin anlatıldığı filmde, benim şahsen çok tanıdığım oyuncuları görmedim.İnternet araştırmaları sırasında, okuduğum kritikler 3D konusunda çok başarılı olunduğu fikrine ulaştırıyor.Bu sebeple dahi olsa filmi izlemeye değer bence.
Ankara ,İstanbul arasına sıkışmış bir aşk hikayesini vizyonda görmek isteyenleri, Mehmet Günsur'un filmlerinin beğenenleri , sevgilisi ile haftasonu programı yapamayan erkekleri düşünerek ilk defa bu hafta için romantik filme özellikle yer ayırdım.Ömer Faruk Sorak'ın yönettiği filmde Hüseyin Avni Danyal , Şebnem Sönmez , Altan Erkekli ve Belçim Erdoğan'lı hoş zaman geçirmek mümkün gözüküyor.

ŞOV BİZINIS;  Müslüm baba,Zeynep Beşerler ,Önder Açıkbaş gibi oyuncuların Unkapanı müzik piyasasın da yaşanan olayları konu alan filmi de bu hafta vizyona giriyor.

Geçen hafta vizyona giren ; Kurtlar Vadisi Filistin 'in gerçek dışı yerli aksiyonu,Tron efsanesi filmiyle ütopik 3D bilim kurgu macerası, Biutiful filmiyle ise Avrupa sinemasında pastel görüntüleri görmek isteyenler için halihazırda var olan seçeneklerden.

29 Ocak 2011 Cumartesi

Tarihi Çiçek Pasajında Hatıralar

2010 yılının şubat ayında bir pazar akşamıydı. En özel günüm o gündü pasajın içindeki.Bazen defalarca geçtiğiniz ama hiç anlam yüklemediğiniz şaheserler vardır.Ben şahesere manasını o gün adlandırdım.

Beşiktaş'ta oturan , Taksim'e ilk 6 yaşında giden biri için geç bir anlam yüklemeydi belkide benimki.O gün ışıklar gözlere daha farklı geliyordu.İstiklal caddesi boyunca yolda yürürken , kimse yoktu çevrede sanki.Her adımda sağdan sola çevrilen başımla, yeni bir keşif yapmış gibiydim.Ben hiç öyle görmemiştim İnci pastanesini .Tramvay hiç bu kadar hızlı gelmemişti yanımdan geçerken.Cadde hiç bu kadar kısa sürmemişti mesela.

Tılsımlı yol bittiğinde, büyülü pasajın kapısı ardına kadar açık bizi bekliyordu.Işıklar bizi saraya girerken selamlıyordu sanki.Bu selamların bitmesini istemez bir şekilde pasajın en ucuna gittik.Onlarca seçeneğin içinde en uçtaki , her yere hakim ,giren çıkanı uzaktan görebileceğimiz masaya oturduk.

Kışın ortasında sıcak ortamın etkisi dışardan içeri giremedik.Yerimizi aldığımız anda bol seçenek ve seçimler için yardımcı olacak bir üstad sahibi olmuştuk.Bilenler bilir içerde balıklar tadıyla mest eder.Mezeler ve ara sıcaklar lezzetleriyle ortamı yumuşatır.Kısaca içerde  öyle bir düzen vardır ki ölümsüz anları hatıraya çevirir.

Bardakların ayrı bir senkronizasyonla çarpıştığı anlarda oluşan müziğiyle, her kelimede tebessüm ettiren hoş ortamıyla ve bol seçeneklerle unutulmaz bir akşam yaşamak isteyen her arkadaşıma önereceğim bir mabettir aslında çiçek pasajı.

Sonuç;

Denemeyen kalmasın diye..
Deneyenler unutmasın  diye...



28 Ocak 2011 Cuma

Türkiye'nin En Ucu Şemdinli -6

Şubat ayının gelmesiyle şafaktan gün düşmüştü ama sıkıntılı günlerde başlamıştı.Tek yazıcı ben kalmıştım.Madalyon diye arkadaşların neyi nitelendirdiğini anlamaya başlamıştım.

Günde 3 saatimi alan yemek listesi sıkıntılarımın baş rolüydü.Günlük olarak hazırlanan listeyi aylık raporlarla birleştirmek gerekiyordu.Oluşturulan rapor imzalatılarak, tabura gönderiliyordu.Şubat ayı boyunca hazırladığım raporlar birleştirilerek imzaya hazır duruma getirilmişti.Baş çavuşun kontrolu esnasında sinirlenmesi ve raporları yeniden istemesi aynı anda oldu.Saat 21:00 sularıydı.10 saatte bir aylık raporun tamamının bitmesi gerekiyordu.Sinirden sigarayı yiyordum ve hatamı düzeltmeye çalışıyordum.Hatamın ta kendisi pirinç pilavıydı.

Normalde stoklarda kilolarca pirinç olmasına karşın mevkiimizde yok ile yeksan  olması sebebiyle pirinç pilavı hergün yazılmalıymış.Yani aslında yok ama var gözüküyor.Benim suçum listede olmayan pirinç pilavını neden yazmadığımdan kaynaklanıyordu.Gün sonu sıkıntılara son verdim ve raporu yetiştirdim.

Akşamları dizi ortamının kurulması ile sıkıntıların bir ölçüde dağılması bir oluyordu.Toplu yorumlarla seyredilen dizilerde , eski sinemalardaki ortamlar oluyordu.Yorum yapanlar , alkışlayanlar , sinirlenip bağıranlar....Hafta içi en az 3 gün yatağımda kitap okurdum .Sadece Perşembe günleri "Kurtlar Vadisi" zevkini kaçırmazdım. Kalabalık izlendiğinde çok eğlenceli oluyordu.Bir bölük Polat Alemdar insanın moralini düzeltiyordu.

Haftasonları ise futbol maçlarında yaşanan tribün ortamları bir an olsun uzaklaştırıyordu bizi.Sınırlı seçeneklere verilen tepkiler bile aynı olmuştu.Sık sık kesilen elektriğe jale diye bağırılması , hoş hatıralardan birisi aslında.Jale ,jeneratörcünün unvanıydı.

Askerliğin büyük bölümü bitmişti ama daha iki ayımız vardı.Sona geldiğimizde sıkıntılarımız azalacak , daha güzel günler artacaktı.

Sonuç;

Askerliği anlamak için 6 ay çok kısa.

22 Ocak 2011 Cumartesi

Balıkta Bilsin ,Halikte .Hatta Sağır Sultan Bile Duysun

Hayat, insanın görmek istediklerini bulduğu bir oyun sahnesi mi? veya yaşamın en soğuk anı sadece şansızlıkla sınıflandırabileceğimiz kişilere mi denk geliyor? 

Yıllardır yardım toplanan bir aile vardı .Yardımların akrabaların ,tanıdıkların  günlerdeki topladıkları paraları ile yapıldığını ilk duyduğumda şaşırmıştım.Yıllarca devam edince ise merak uyandırmaya başlamıştı.Dinlediğim yaşam , "hadi be bu kadar da olur mu?" nidasının tam karşılığıydı.

Aileyi öğredendiğim de ise ; Kimi zaman kendime dert yandığım, söylendiğim , kimi zaman çevremdekilerin dert yanmasını duyduğum , sıkıntı diye adlandırdığımız konuların aslında hayatın ta kendisi olduğunu anlamamdı.

Hayat sıkıntılarla yaşamak , başarmakdı.Cvlere sıkışmış beyaz yakalı kariyerimiz, kız istemede sağladığı faydayı 65 yaşından sonra mazide bırakmaya mahkumdu.

Mevzu bahis olan ailenin, 5 çocuğuda üniversiteye dokunmuş.Ya mezun olmuşlar , ya da okuyorlar hepsi.Fedakar bir anneleri var ve 17 yıldır felç olan bir baba.Baba şuan 50 yaşında imiş.33 yaşından beri hareket edemeyen , hislerini belirtmeyen ama çekilen acıları duyan bir baba hemde.17 yıldır bu babanın fiziksel sorunlarıyla uğraşan bir anne.Bu sıkıntılarla yoğrulmuş 5 gencin, yeni kuracakları hayatlardaki umutsuzluk var bir de.

Onlar başarıyorlar, yılmıyorlar. Örnek bir mücadele var aslında.Destek olmalı ve ders almalıyız potansiyel sıkıntı adayı bireyler olarak. Hem mücadeleyi öğrenmeliyiz , hem de hırs ile elde edeceğimizin değersiz olduğunu.

Kısaca yardım etmeliyiz ettirmeliyiz. Balığa da , Haliğe de , Sağır sultana duyurmalıyız ki, duyarlı bir toplum yaratalım.İşte o zaman "komşun aç iken tok yatmak " tekrar ayıp olacaktır.

Not:  Üsteki resim bahsettiğim kişiler değildir.Gazetede resmi olduğu için ekledim.

Sonuç;

Hayat , sanılınandan kısa .Kibirden , hırsdan uzak durmalı..


14 Ocak 2011 Cuma

Türkiye'nin En Ucu Şemdinli -5

Karakol içeri girdiğimiz dakikalarda, görüşü iyice azaltan beyaz bir görüntüdeydi.Sanırım ocağın  15 veya 16' sıydı.Sudan çıkmış balık misali karakola doğru ilerliyorduk.Kısa dönemler zorlanırlar orada , hayat çok zordur gibi dolduruşlarla gittiğimiz bir yerdi aslında. 

Burada öğrendiğimiz ilk olgu devrecilikti.Orada bulunan 83/4'lerin gitmesine 1 ay kadar bir süre kalmıştı.Benim düşüncem kendimize ait bir yer seçmemiz yönündeydi.84/1 ve 84/2 lerle uzun zaman geçirecektik.Daha ziyade bu gruptaki kişilerle arkadaşlık kuracaktık zaten besbelli.

Biz nasıl daha rahat ederiz diye akıl oyunlarına baş vurmaya hazırlanırken , asıl olayla yüz yüze gelmiştik.Görev dağılımı neticesinde askerliğimizin ne denli huzur  içinde geçeceği tayin edilecekti.Gece devriye çavuşluğu , kantin , yazıcılık , gündüz devriye çavuşluğu ve nizamiye çavuşluğu vardı.Görevler bize hiç birşey ifade etmiyordu ki, o an 83/4 devre gidecek olan Bursa'lı yazıcı arkadaşım ," sen yazıcı ol,Başçavuş seni çağırıyor " dedi. O an yanımızda olanların ağlamaklı gözlerinden hiç birşey anlamayan saf bir şekilde ilerledim.Arkamdan üff madalyonu tuttu nidalarıyla serzenişte bulunan bir bölük bırakarak, girdim içeri.Selam duruş ve sorulara  cevap ile fikrimi sormadı hiç başçavuşumuz."Artık sen buradasın şimdi git işine bak"sözleriyle , kantine doğru hareketlenmem bir oldu. 

Orada geçecek 5 ayın ne kadar zorlu olacağı ile ilgili ilk intibalar , yaşayacaklarımın yanında çok huzurlu günler olacağının farkında olmadan , sigara üstüne sigara yaktım.Herkes farklı olaylardan bahsediyordu.Ben neden , neden diye şuursuz duruyordum.

O günlerde askerin en büyük işi ellerinde kürekler menzilerin ortaya çıkmasını sağlamaktı.Bir iki kürek değişmeli saldırırdık karlara 5 - 6 kişi.Bu tip işlerden artık ben muaftım.Odama gelip çay içebiliyordum.Başçavuşumuz kendisinden başka kimseye laf söyletmiyordu.Aylık ,haftalık , günlük standart işler olduğu gibi, silah ve depo kontrolü , günlük yemek için depodan malzemenin verilmesi , kömür , jeneratör kısaca aklına gelecek herşeyden başçavuş yani biz sorumluyduk.

İzinin hayal olduğu , çarşı izninin ise imkansız olduğu çoğrafya da arkadaşlarla bazı zevklerimiz vardı tabii.Geniş sohbet ortamlarının kurulması askerliğin birinci şartıdır.Burada ailesiyle hiç konuşmayan , sıkıntısı hiç bilmediğiniz kişiler bile açılır , herşeyi anlatırlar.

Eğlencelerimizden bir başkası ise oyunlardı.İlginç bir şekilde satranç konusunda kompetan olan bir bölüktü gittiğim.Tabii ki batak , futbol gibi eğlencelerde mevcuttu.Satranç genelde kantinde rahatça oynanabilse de, batak oynamak için gece görüşe çıkıp oynamak hem daha zevkli , hem de daha eğlenceli oluyordu.

Digiturk, oradaki en güzel neşeli dakikaların temelinin atıldığı lüksümüzdü.Beşiktaş , Galatasaray , Fenerbahçe tribünlerinin oluştuğu maçlarının takibi çok eğlenceliydi.Futbol izlenilmeyen zamanlarda, dizi açılırdı.Eğer dizide yok ise Fashion TV açılır ses "mute"lanır , müzik isteyenler için arabesk veya türkü çalınırdı.Görüntü Adriana Lima'nın "Bir teselli ver" şarkısında salınması oluyordu.

İlk izlenimlerimiz çok iyi arkadaşlıklar kazanacağımız ,zor günlerin bizi beklediğiydi.


DEVAM EDECEK...

Sonuç;

Yerinde  güzel olan anlar vardır ya.Orada çok güzeldi o anlar.


  

İstanbul'un Yaşamından Uzak,Cennet'e Yakın Bir Yer Polonezköy

İstanbul'a aslında çok uzak bir yer değil.Bizim için Avrupa'dan Asya'ya geçmek veya tam tersi bir güzergah çizildiği anda ,çok uzak ibaresini yapıştırabiliriz.Çile çekmekle eş anlamlı gördüğümüz bir seyahat türüdür aslında boğaz köprüsüne bağlı kaldığımız yolculuk.

Üstte çok güzel bir resmini eklemeyi , alttaki paragrafa da zorluğunu yazmak istedim.Sonuçta ben kendi gözümle yaşadığımı yazıyorum.

İlk gidişim 10 sene kadar önceydi o zaman bu kadar mıydı , yoksa ben o kadarı arıyor muydum gittiğim yerlerde tam karar veremiyorum ama şuan öyle bir yer ki , durduğunuz yerde nefes alıp oh deyip , huzurlu olmaya başlayacağınız ortam öneriliyor.

Polonezköy'de eski Polonya evleri ve şuan hala kökenli insanların yaşadığı güzel bir cennet.İçerisinde hala kültürlerini barındırıyorlar.Restorantlarında , otellerinde aynı hava devem ediyor.O hava nasıl bir derseniz? Gidince farklı bir ortam anlayacaksınız.Polonya kültüründen renklermiş aslında oradaki. 

Biz grup ile gitmiştik.Gerçi grubun yaş ortalaması ve konseptine hiç uymuyordum.Ama gene de güzel bir ortam geçirmeme engel olmamıştı.Giderken yolun daha mantıklı olacağını düşünerek.Sabah Üsküdar'da buluştuk.Gelen servisle yaklaşık 30 dk seyahatimiz devam etti.Grup olmanın avantajlarını kalabalık gidip , orada ki  restorantlarla    görüşüp en uygununu seçmek için kullandık. Güzel bir ortamda yemeğimizi yedik.Fiyatlar son derece uygundu aslında.Çevrede gezilecek bazı yerler var.Bunları es geçmeyelim.Kilise var mesela mimari güzellikler var.

Bunun dışında denediğim ,arkadaşlarla beraber gidebileceğiniz mangal ,piknik , barbekü nasıl adlandırırsanız .Müdavimi olacağınız yer olacağı kesin.

Denemediğim ama arkadaşlardan duyduğum.At çiftliklerinden yararlanmak mümkünmüş.Biniciliğe meraklı olanlar bu bahane ile de gidebilirler.

Sonuç;

İstanbul'da az kalan güzel mekanlarımızı koruyalım. 

9 Ocak 2011 Pazar

Eyvah Eyyvah Bitti mi ?

Bazı filmler var , insanın içine işler .Sanki kuzeninin , kardeşinin başına gelen olayı dost meclisinde dinlermiş gibi izleriz.Eyvah Eyvah filminde Hüseyin'i öyle izledim ben.Zaman zaman çok güldüm.Bir anda samimice sinirlenmeleri , köpürmelerini izlerken,bizim oğlana bak diyesim geliyordu.

Özge Borak son derece başarılıydı.Çok akıllıca bir sıçrama yaptı .Sempatik güzel kız imajını bir anda üstüne oturttu.Bir filmle perçinlerse gayet başarılı olacaktır.

Filmi mutlaka izleyin .14 kişilik bir grup ile izlediğimiz filmde, memnuniyetsiz bir kişi yoktu.Ben özellikle doktora çıkıştığı sahneyi çok beğendim.

Sonuç;

Kalabalık gidin ve eğlenin derim .


Çıkarken düşüncem keşke üçüncüsü de olsa diyeydi.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Türkan Saylan Sahnelerde Canlanıyor

Dilek Türker'in yeni projesi , Türkan Saylan'ın hayatını yazıldığı " Türkan , Tek ve Tek Başına " adlı Ayşe Kulin'in romanının uyarlaması.Bugün itibariyle başlayacak olan oyunda öğrenci indirimli fiyatı 24,50 , tam 34,50.


Oyunun konusu;


Özellikle son zamanların talep ettiği .Eski arkadaşlarından Gökşin Sanal ile 13 yaşından beri yazışmalarını içermektedir.


Adres:       Gazanfer Özcan Sahnesi
                  Kozzy Alışveriş Merkezi Kozyatağı/Kadıköy


Sonuç;


Diziyi izlemiyorum ,aynı şekilde mi bilmiyorum ama izlenmesine etkisi olacağı kesin.

Testi Garden'da Manzara Keyfi

Yapılan emeğin karşılığını aldığımız bir öğlen gitmiştik.Çalıştığımız geniş ekibin tanışmasına da vesile olan yemekte , astlar üstler toplanmıştık.

Çok yağmurlu bir ekim öğleniydi.Sabah 9:00'da başlayan stresli gün ,iki haftadır hazırlanma ve aylardır harcanan emeğin karşılığını verecek neticede  güzeldi.Konuşmalar ,anlatmalar , yön vermeler ile devam eden toplantı ,öğlen yemeği bahanesiyle aralanmıştı.

Bir üstümüzün organize ettiği yemek için kurumdan arabalarla yola çıkmıştık.Akıldaki sorular testi kebabının nasıl olduğunu yönündeydi.İçeri de stresin geçmesiyle neşeli bir yolculuk yapıyorduk .Yağmur eşliğinde arabada yaşanan  huzur, Tarabyaüstündeki restoranta geldiğimizde hafif titremeye dönüştü.

İçeride ki mükemmel manzara ise keyiflere keyif katmıştı.Yeşiller için huzur bulunabilecek bir ortam karşımızdaydı.Nispeten uygun menülere sahip bir yer olan Testi Garden, içerisinin soğuk olması dışında bir sıkıntı yaşatmamıştı.
Ve merakları uyandıran an yaklaşmıştı.Türk olmayan üstünde bulunduğu ortamda o an tek ilgi testinin üzerindeydi.Önümüzde belli rituel eşliğinde kırıldı ve servis edildi.Benim için aramayacağım ama güzel bir lezzet olduğunu söyleyebileceğim bir lezzet deneyimiydi.

Adres: Hacı Osman Mevkii, Cumhuriyet Mahallesi, Kazım Karabekir Cad. No: 21 Tarabyaüstü/SARIYER

Sonuç;

Aile yemekleri için ideal.