30 Aralık 2010 Perşembe

Türkiye'nin En Ucu Şemdinli -4

Acemilik döneminin hatırası çok oluyor.20 yaşını aşmış bir çoğunun 30'a yaklaştığı bir gruptan bahsediyorum.Kitle içinde mesleği olan, maddi durumu yerinde olan bir çok devrem mevcuttu.Ama burda genel olarak tek tesellimiz, sıcak banyo , tatlı uyku ve güzel yemekti.Aslında insanlar asgari müşterekte buluşuyordu.Normal hayatımızda farkında olmadığımız ortak noktalarımızdan biriside buydu.Biz asgari müşterekleri aynı olan , gereksiz hırslarla birbirini kırmaya çaba harcayan toplumuz.

Akşamları televizyonu hiç aramıyorduk.Akşam yemeğini yer yemez koğuşumuza gidip orada oturmayı tercih ediyorduk.Herkes kitap okuyor,okuduğumuz kitapları birbirimize veriyorduk.İlginç bir ortam oluşmaya başlamıştı.İnsanların elinden bazı zevklerin alınca kitaba sarılabiliyordu.Dokuzuncu hariciye koğuşu kitabı elden ele uçuyordu resmen.

Tam bir düzen kurulmuştu aslında.Kış kıyamet eşliğinde istikamet yemeğe başlamıştık.Sporumuz yapıyorduk.Artık tam üstüme göre kamuflajım bile vardı.Ama kamuflajıma hemen nazar değmişti.Bir eğitim sırasında kamuflajım çamur içinde kaldı.Çocuksu bir sitem değil.Eğitim,FRP oyun tarzındaydı.Eğitim çavuşumuz sen soldan ilerliyorsun diyor ve sen yapıyorsun.Beni çamurda süründürdü .Her yerimin çamur olması bir yana , ertesi güne tertemiz olarak çıkmamı istedi.Tahmin edilebileceği gibi lavaboda yıkarken, saygılarımı sunuyordum.

Atışlar ve yemin töreni hazırlıkları başlamasıyla, acemilik sonrası görev yeri stresini hissetmeye başlamıştık.Geldiğimizden beri bir kere çarşı iznine çıkmış olan bizlere,görev yerine göre bu izni özleme cezası verilecekti.Çünkü karakollarda çarşı izni denen olay maalesef yok.

Görev dağılımında öğretmenler , mehmetcik dershanesine yönlendirildi.Onun dışında taburda görevlendirilecekler dışında kalan çoğunluk karakollarda görevlendirilecekti.Gitmemek için çok uğraşıyorduk.Sürekli kulisler dönmeye başlamıştı.6 - 7 Trabzonlu arkadaş gönüllü karakola gitmek istiyorlardı.Diğer kalanlar amacımız merkezde kalmaktı.Ben biraz daha şanslıydım.Yazıcı olarak şimdiden yardım etmeye başlamıştım.Benim işim garanti olarak görünüyordu.

Bir ailenin olduğu yemin törenimizle artık asker olmuştuk.Ertesi sabah görev dağılımı olacaktı.Akşam koğuşta konuyla ilgili sohbetler koyulaşmıştı.Benimle köftesini paylaşan arkadaşım "ben karakola gideceğim burada görevim yok.İstemediğim yerde görevlendirilmektense,ben seçerim " dedi.

Sabah erkenden uyandık..Kahvaltımız sırasında çıt çıkmıyordu.Ayrılacaktık.46 kişi çökmüş görevlerin açıklanmasını bekliyorduk.Gönüllü var mı deyince ?Ben elimi kaldırdım.Gönüllü olayı istedim.Sonuçta kömür yemek istemiyordum ve arkadaşım gidecekti.5 kişi aynı karakola gönüllü gitmeyi istedik.

Ertesi sabah muhteşem bir dönem başlayacağını anlamamız zor olmamıştı.Bizi gönderilen kamyonda köpekleri uyutmuşlar , ayağımızın altında bırakmışlardı.Köpekler bütün kamyona istifra etmişlerdi.Neyse ki , biri bize biraz olsun değer verdi ve minibüsle gönderdi.Akşam yerimizdeydik.Burası merkeze gelmeden bizi ağırlayan karakoldü.

DEVAM EDECEK...

Sonuç;

Sıkıntı diye andıklarımız,anlatırken hoş anı oluyorlar.


11 Aralık 2010 Cumartesi

11 Aralık Hafası Vizyondaki Filmler

Vizyona sadece bu hafta giren dışında şuan vizyonda olanlarda seçtiklerimi yazmak istiyorum.Pazar gününden itibaren haftalık yazacağım.

Herkesin belki de ortak fikridir.Av mevsiminin başlamadan hayranlık uyandıran kadro ve fragmana sahip olması.Şener Şen ,Cem Yılmaz , Çetin Tekindor,Okan Yalabık gibi oyuncular güzel bir film olucağının göstergesi sayılıyor.Şahsen "New York'ya Beş Minare"den sonra artık beklentimi en aza indirerek gideceğim.Ama mutlaka gideceğim.

"Due Date" orjinal isimli,git başımdan olarak vizyonda olan film,bence son derece eğlenceli ve güzel bir film.Sağlık problemlerim yüzünden biraz geç izlesemde ,izlediğim eğlenceli filmlerdendi.Robert Downey Jr çok beğendim.

"The Tourist","Angelina Jolie","Jonny Deep", diye bağırsa her halde birisi ,milyonlar izlemeye gider.Güzel bir film olduğunu söylüyorlar.Bende izleyeceğim.

Sonuç;

Yerli filmler kalite olarak yabancı filmleri geçiyor mu?  Yoksa biz mi uzaklaşıyoruz ? 

11 Aralık - 12 Aralık Arası İstanbul'daki Konserler

Uzun zamandır yazmadığım kendimin gitmek isteyeceği konserlerin iki günlüğünü şimdi yazmak istedim. Haftalık olarak pazar günleri yazmaya devam edeceğim.Sadece haftasonu yerine diğer günleride ekleyeceğim.

Bu akşam Demet Akalın Bostancı gösteri merkezinde konseri var.Açıkcası çok eğlendirdiğini düşündüğüm bir şarkıcı.50 ila 30 arasında değişen bilet seçenekleri var.Saat 21:00 da başlıyor .

Her gece iki ,üç organizasyonla renklenen beyoğluna ,bu akşam Kurban konseri var.İstanbul Live de sahne alacak olan grubu izlemek isteyenler 20 TL ile en geç saat 22:30'da mekana girmeleri gerekiyor.

Balans çok güzel bir mekan ve her hafta güzel bir program yapıyor.Yeni Türküyü dinlemek isteyenler saat 22:30'a kadar karar verip gitmeleri gerekiyor.(biletler 30 - 60 )

Sonuç;

İçeri girerken polisin tartakladığı , içerde rahat oturalamayan futbol maçları hem daha pahalı hem de daha az süre tutuyor.

Türkiye'nin En Ucu Şemdinli - 3

Şemdinli'ye vardığımızda ,sanki evimize gelmiştik.O sokak sanki en son geçtiğimiz yoldu.Bu ilginç güzel mutluluk ve huzurla yatacağımız yeri bulmak istiyorduk.Herkes sıralamıştı yapacaklarını;Eksiklerini tespit edecek , ailelere adresler verilecek , ziraat bankasından (ki tek banka) kartları olmayanlar kart alacak ,olanlar para çekecek vs.vs.vs.Bu arada ben gitmeden müracatımı yapmış olmama rağmen ,askerlik biteli 6 sene geçti ama kartımı alamadım.

Şemdinli merkezde geçecek 40 günüm başlamıştı.40 gün boyunca öğrendiğim 3 önemli bilgi vardı.Birincisi Türkiye'de kış hep çok sert geçiyormuş ama kafamızı hep kendimize çevirmiş bencillermişiz.İkincisi sahip olup daha çoğunu istediklerim,Türkiye'nin bir çoğu için lüksten öte bir mutlulukmuş.Üçüncüsü ise biz sandığımız kadar misafirperver , dost canlısı ve samimi bir toplum değilmişiz.

Şemdinli'de çok karakol bulunması sebebiyle asker sirkülasyonu çok fazla.Biz 48 kısa dönem orda biraz itilip kakılmayla başladığımız askerliğimizde bu sebeple yatacağımız koğuşu yine bir KTM'de bulmuştuk.Koğuş sorumlusu,hemşerimdi.İlk hemşeri kıyağını orda görmüştüm.Bana süper bir yatak ve büyük bir dolap vermişti.Orda öğrendiğim yeni bir tanım daha vardı.PDRM.Yani silah verilmesi sakıncalı asker.Halk arasında 46 diyebileceğimiz kişilerden.Şemdinli'de mi sadece bilmiyorum ama? Çok PDRM asker bulunmaktaydı.

Yatağımı bulmuştum.Benim hedeflerim arasında yıkanma ve yemek problemi vardı .İlk önce banyo sorumlusu ile kaynaştım.Buralarda memleket,futbol takımı ve hafif kurtlar vadisi replikleri işe yarıyor.

Yemek olayını çözmek için çok uğraşmak gerekiyordu.Bir yemek sırasında tabldotuma 3 kömür bırakmışlardı.Ne olduğunu anlamak için benimkinden daha az yanan köftesini benimle paylaşan arkadaşımın yardımına ihtiyacım vardı.Bize köfte diye kömür veriyorlardı resmen.Birbirilerine en iyilerini veriyorlardı.Sıkıntılı yemek problemi devam edecekti besbelli.

Benimle köftesini paylaşan arkadaşım ile İstanbul'da toplu muayene sırasında tanışmıştık.Ortak bir arkadaşımız sayesinde sadece ellerimizi sıktık ,isimlerimizi bile öğrenmedik o an.Tabii bilemezdik;Benden bir gün sonra Şemdinli'ye gelen arkadaşımı gördüğümde,evladımı görmüş gibi sevineceğimi.Sevinmiştik ve o günden sonra teskere aıncaya kadar sadece bir gün ayrıldık.

Gün gelmişti artık; palaska , kep , postal bunlarla tanışacaktım.Bana 45 numara postal  verdiklerinde ,söylenenlerin mübalağa olmadığını anladım.Arkadaşlarla yarmagül lakabını taktığımız eğitim çavuşumuzla geçireceğimiz acemilik dönemi resmen başlamıştı.

Acemilik dönemi içinde  normal sert koşullar , acemilik eğitimi gibi zorluklarla uğraşmak dışında birde karakola gitmemek için kendimize yer aramakla geçecekti.Yoksa karakola gitmek zorunda kalacaktık.

DEVAM EDECEK....

Sonuç;

Gördüğüm en güzel beyaz Şemdinli'de yağan kardı.

12 Kasım 2010 Cuma

12 Kasım - 14 Kasım Arası İstanbul'daki Konserler

Bu haftasonu İstanbul'da yaşadığımıza şükretmemiz için belki 15 sebep sayabiliriz. En önemlilerinden biri tabii ki konserler.

  • Beyoğlu Hayal Kahvesinde Demet Tuncer sahne alacak.Girişi 25 TL olan konser cuma saat 22:30'da başlayacak. 
  • Uzun zamandır sahneye çıkmayan Gökhan Kırdar cuma saat 20:00 'da Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezinde vereceği konserin fiyatları, 2 ila 4 TL arasında.

  • Jolly Joker Balans'ta 100 ila 50 TL bilet seçenekleri ile sahneye çıkacak. Cuma saat 22:30'da başlayacak olan bu konser ile Teoman'ı dinleme şansınız olabilir.
  • Melon 24'te cuma saat 22:30'da sahneye çıkacak olan Gökhan Türkmen, rezervasyonla konseri seyredebilirsiniz.
  • Taxim live'de  45liklerden Günümüze Türkçe Pop adı altında düzenlenecek bu eğlence, 15 TL ile cuma gecenize bir tat verecektir.
  • Balans Brau Taksim'de cumartesi gecesi saat 22:00 Suitcase sahneye çıkacak. Bilet fiyatları 25 ila 15 arasında
  • Jolly Joker Balans ,cumartesi gecesi saat: 22:30 itibariyle Nev sevenleri ağarlayacak. 70 ila 35 arasında bilet fiyatları ile kapıdan girebilirsiniz.
  • Babylon'da cumartesi  OLDİES but GOLDİES gecesi var. Eğlence saat 22:30'da başlayacak. Şahsen benimde katılmadık istediğim eğlence için 40 TL girişim paramı şimdiden ayrı bir yere koydum.
  • Ghetto'da Bluesaint Blues Band cumartesi saat 22:30'da 20 ila 15 arasında bir ücret ödeyerek katılacağınız bir seçenek.
  • Taxim live'de cuma günü gibi bir pop partisi düzenlenecek.Saat 22:30'da başlayacak Türkçe Pop Hit Partiye ,giriş için 20 Tl vermeniz gerekmektedir.
  • Beyoğlu Hayal kahvesinde pazar akşamı saat 22:30'dan sonra Güvenç Dağüstün konserini ücret ödemeden izleyebilirsiniz.
Sonuç;

İstanbul, kültür başkenti gerçekten 


İstanbul'da 12 Kasım ile 14 Kasım Arası Bazı Sergiler

İstanbul'da aktivite ve eğlence gerçekten gün 24 saat hafta 7 gün bitmiyor. Bu hafta sergi ve gösteriler açıcından  son derece yoğun olacak.



  • Haliç Kültür ve Sanat Merkezinde , 23 hazirandan beri devam eden "ışık salı " isimli organizasyonun son haftası gidip görmek isteyenlere duyurulur.
  • Suna ve İnan Kıraç Pera Müzesinde 4 kasımda başlayan "19. yüzyıl önemli Rus ressamların eserleri" adlı sergi ziyaret edilebilinir.
  • Airport Outlet Centerda  29 Ekimden beri devam eden "Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet" sergisi pazar gününe kadar sürecek.
  • Rezzan Haz Müzesinde Selçuklu dönemiyle ilgili bilgi veren bir sergi bulunmaktadır.
  • Geçen hafta belirtiğim sergiler devam etmektedir.

Sonuç;

Haliç'ten bir geçip görmek lazım.


12 Kasım haftası Vizyona Girecek Filmler

Geçen hafta 4 yeni yerli vizyona girerken, bu hafta 4 yabancı film gösterime girdi.



  1. Testere 3D ; yönetmenliğini Kevin Greutert'in yaptığı filmde ,Bu sefer 3 boyutlu olarak Jigsaw'ın ölümcül oyunları izleyebilirsiniz.
  2. Durdurulmaz; yönetmenliğini Tony Scott'un yaptığı speed tarzındaki bu filmde, bir vagon dolusu çocuğun kurtarılması için yapılanlar yer almaktadır.Denzel Washington ,Rosario Dawson gibi ünlü isimler filmde yer almıştır.
  3. Yukarıdaki Tehlike; yönetmenliğini Colin ve Greg Strause'in yaptığı film,klasik uzaylıların istilasını anlatan bir filme benziyor.Bu filmin tek ilgi çeken yanı yönetmenlerin daha önce yaptığı işlerdeki görsel efekterdir.(Avatar , 300 , Iron Man 2 )
  4. Ölüm Zinciri ; yönetmenliğini Deon Taylor'un yaptığı filmde, insanlara gelen zinciri bozan ölür mektupları ve bu ifadeleri gerçekleşmesi üzerine devam eden bir gerilim.
Sonuç;


Testere sıkmadı mı?

İstanbul'da 12 Kasım - 14 Kasım arası Hava Durumu







13/11/2010, Cumartesi       Ara Ara Güneşli
18°C
17°C  
 14/11/2010, Pazar       Bulutlu
21°C
19°C  
 15/11/2010, Pazartesi       Bulutlu
22°C
18°C 

9 Kasım 2010 Salı

Anıtkabir

Bazen çok değer veririz,öyle de konuşuruz.Hatta ve hatta savunuruz çılgınlar gibi.Laf bittiğinde sırtımızı döneriz. İşte o an savunulanlar unutulur bir kaç saniyede. Ben gidip gördüğüm anda kendisine böyle bağlandığımı hissetmiştim. Hafif bir mahçuplukla,  manevi olarak  yakınında olma hissi kaplamıştı içimi.


Aylardan ocak günlerden cumartesi,15.01.2010.Utanarak söylüyorum bu tarihe kadar görmemiştim. Beni Ankara'ya kış kıyamet, kar yorgunluk demeden getirten vesile sayesinde görme fırsatı elime geçmişti. 


İstanbul'dan erken gitmek istedim .Buluşmamıza 2 saat varken Ankara'daydım. Tek isteğim Ata'ma saygımı sunmaktı. İçeri girdiğim anda güvende hissettim sanki. O yoktu ama ruhu vardı içeride. Güven saklanıyordu bir yerde veya sarmıştı bütününü ben anlayacağım kadarını anlıyordum. 


Aslında taşlar kaplı olan bu anıt , varlığıyla sıcacık bir mekan olmuştu. Evimde yürür gibiydim. Huzurluydum ,gururluydum.


Ata'mın zevki üstün görüşü içerideki  arabalarında , eşyalarında görülebiliyordu. İnsan gördükçe takdir ediyordu. Kısa bir film izledik Ata'ya dair.Sonra huzurlu bir şekilde ayrıldım hep savunacağım diye söz vererek ATA'ma.


Sonuç;


Fikirlerine sahip olmalıyız.



7 Kasım 2010 Pazar

Klasik Türk Sanatları Merkezi

Gazeteyi okurken gördüğüm saat sergisini görmek için Dolmabahçe'ye doğru hareket ederken gördüm. İçeride minyatür, ebru , hat, tezhip gibi Türk sanatlarının örnekleri var.

Ben de gördüklerimin resmini çektim. Anlatacak açıklayacak bilgiye sahip değilim ama belki resimler ilginizi çeker , gidip görmek istersiniz.




Sonuç;

Güzeldi bence.



Türkiye'nin En Ucu Şemdinli - 2

Yüksekova'da geçirdiğimiz 1 gün boyunca ağzımıza yiyecek sokmamıştık. KTM adında yeni bir kavramla tanışmıştık. Aslında Van'da kaldığımız yerde bir KTM'imiş.KTM yani "Katılım Toplama Merkezi".

Yüksekova'ya ayak bastığımız dakikalarda yemek bitmiş yemekhane temizleniyordu. Masaların üstüne hortumla su sıkıp,çekçekle temizliyorlardı. Temiz bir yer düşüncesi sarmıştı içimizi.Sonuçta evimizdeki ortamı beklemiyorduk. Temizlik bitip içeri girdiğimizde , yemekhaneyi temizleyenlerin aynı ekip , aynı teçhizat tuvalete gittiklerini görünce, "yok canım" dedik. Ama gerçekti. Suyu değiştirmişlerdi en azından diye iyimser olmalı mıydık acaba? Maalesef olamadık aç kaldık.

Halihazirda geçen iki günde Şemdinli'ye ulaşamamış , yorulmuş bitkin insanlardık.  O gün 2 - 2 biten derbi maçı vardı.14 Aralık tarihinde ki bu derbi esnasında , tanışalı 2 gün olan arkadaşlar birbirimize güvenmeye başlamıştık. Konu maç değildi. Birbirimizi kollamamız gerektiğini paylaşıyorduk sadece.

Sabahla beraber tekrar yola çıktık. Artık Şapatan geçidi adıyla gidenlerin mutlaka bildiği yeri geçip ulaşmamıza çok az kalmıştı ki, bizi bir anda bir karakola soktular.Zifiri karanlık eşliğinde inen biz poşetler o gece orada misafir edilecektik. Sivil kıyafetlerimizle sırada beklerken , karakolun köpeklerinin havlaması ile korkmanın üstünde duygulara sahip olduk. İçerisi çok sıcaktı .Öğrendiğimiz üzere o gün gitmemizi istememişler  kötü niyetliler. Geçidi geçmeye engelleyecek , ısrar edip geçmek istersek  üzülecek insanların var olacağı bir plan yapılmış anlatılanlara göre. Bizi hiç korkutmamıştı.Güvenmeye başlamıştık yanımızdakilere ve ilginç bir huzur vardı içimizde.

Sabah bizi iyi ağırlayan arkadaşlarla vedalaşıp ayrıldık oradan. 15 aralık sabahı tek caddeden ibaret Şemdinli'ye ulaşmıştık.

DEVAM EDECEK.

Sonuç;

Devrelerime ve arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum


Dinlendiren Çay Bahçesi

Beşiktaş'ta kazan ile Postane pasajının arasında bulunan, deniz müzesinin karşısında samimi bir yer. Nedendir bilinmez ama her daim doluluk oranına sahip bir yer. Ben dışarı çıktığımda mutlaka zamanım varsa ,10 dakika dahi olsa zaman geçirmek için uğruyorum.

Buranın en ilginç yanı ürünlerin geneli 1 TL . İçiyorsunuz .Kaç tane ?  sorusuna, verdiğimiz cevap kadar ücret ödüyorsunuz.

Ben ustad diye seslendiğim bir arkadaşımla mutlaka burada buluşur sohbet ederiz. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurda bile orada oturduğumuzu bilirim . Açık havada olsada üstü tentelerle kapalı olduğu için rahatlığınız bozulmuyor.Cumartesi ve pazar günleri iğne atsanız yere düşmez tam anlamıyla.

Sonuç;

İdeal arkadaşlarla buluşma yeri.Bekleyen sıkılmaz.




New York'ta Beş Minare

Filmin senoryosu böyleydi,oyunculuk şöyleydi diye eleştirmek haddim değil. Ben standart film seyircisi olarak görüşümü belirtmek isterim.

Beklentilerimin yüksek olduğu filmlerin çoğundan karşılığını bulamadan ayrıldım . Filmi duyduğum ilk andan beri izlemek istiyordum . Perşembe günü sevdiğim bir arkadaşımın 10 kişi cumartesi akşamı sinemaya gidiyoruz demesi , bu sebeple moralimi çok düzeltmişti. Sinema öncesi cevahir alışveriş merkezinde buluştuğumuzda herkesde olumlu izlenimler vardı. Saat 23:30'u beklerken bir saat son derece eğlenceli , kahkahalı bekleme dakikaları geçti. Bu sebepten mi? Bilinmez ama film başladığı an itibariyle beklentilerimizin çöküşünü yaşadık.

Arada herkesin ikinci yarı filmin çok farklı olacağını söylemesi , uyuyan mamur gözlerimizi açma çabalarımız ile geçti. Değişen tek olay ,uykumuz kaçsın diye aldığımız mısırın katur kutur sesleri oldu.

Haluk Bilginer , Ali Sürmeli gibi oyuncular zaten her zaman iyi oyunculuk sergiliyorlar. Ben hikayeyi kopuk , geçişleri havada , konunun işlenmesini de sıkıcı buldum. Arkadaşlarımla vakit geçirmek güzeldi sadece.

Sonuç;

Koca bir hayal kırıklığı

Yedi - Sekiz Hasanpaşa Kuru Pasta Fırını


Beşiktaş'ın yerlisinin mutlaka bildiği , kendisine has damak zevkine hükmeden  lezzet evi. Valla ben sözlüğe yazsam direk bu kelimelerle yazmaya çalışırdım. Günlerin , yakında bulunanların mutlaka çay içeceği an uğradığı bir yer.

Arkadaşlarla mutlaka çay içmeden önce alışveriş ediyoruz. Sahiplerinde Beşiktaş'ın genel yerel esnafında olan ,işini iyi yapmanın verdiği güvenden ileri gelen bir tavır var.

Tuzlu , tatlı kurabiyeler çeşit bol ve hepsi de son derece lezzetli.Benim favori tercihim acıbadem kurabiyesi.

Sonuç;

Beşiktaş yerel esnafından alışveriş eden mutlu olur.

5 Kasım 2010 Cuma

Türkiye'nin En Ucu Şemdinli -1

Yıllardan 2004 aylardan aralık, hava soğuk , tam tarih 08.12.2004 .Yanımda çok sevdiğim bir çift kavga ediyor.Mekan o dönem de Beşiktaş'ta bulunan şuan kapalı bir yer. Konumuz çift kavgası. Birbirlerine suçlamalar , gurur çatışmaları , amalı başlayan , zatenli biten cümleler takip ediyor muhabbeti. Bende tek ses "olur olur düzelir".


O an Tuzla'ya iki gün önce sınava beraber gittiğim arkadaşımın telefonu ile bir süre ara verdik konuşmamıza.Arkadaşım" Benim yerim belli oldu.Sivas " dedi.Benimkini sordum.Kem küm edilerek kapandı telefon.Ardından internetten bakabilecek 5 arkadaşımdan yardım istedim.30 dakika içinde 5 haber geldi ve 6 bardak bira  içtim.Ben o gün Şemdinli ile tanıştım. 


Eve geldiğimde beni takip eden 200 üste , 200 alta toplamda 400 kişiye baktım. Benimle aynı durumda bir kişi buldum. Aradım kendisini. Babası ;" Oğlum, ben ayarladım. Bizim ki gitmeyecek. Sana kolay gelsin "dedi. Ve ben ertesi gün uçakla Van'a gittim. Bu arada öğrendiğim anda yanımda oturan çift şimdi evli ve çocuklu.


Van'da kısa dönemler nam-ı değer poşetler kaynaştık. Bizi ilginç bir yere götürdüler. Yanımda ki arkadaşımla ilk içeride televizyon karşısında kel kafalı , birbirlerine sığınmış bitkin onlarca çocuğu gördük. Arkadaşımın tepkisi ," Devlete bak evsizlere bakıyor" oldu. Tabii biz jöleli saçlar , mont ,kot dolanıyorduk ortalıkta. Ama sabah her şey değişti.Çünkü bizde devletin baktığı televizyon karşındaki çocuklardan olmuştuk.


Ertesi sabah yeni konvoyla yolumuza çıktık.İlk hedefimiz Şemdinli'ydi .Birazdan orada oluruz diye beklerken o gece de Yüksekova'da kaldık.Zaten askerlik 155 gün sürecekti.Van'dan Şemdinli 3 gün sürdü. 


Varmadan ,Van'da koğuşta sara krizi geçiren iki hasta ile uyanma,Yüksekova'da çok sıkıntılı bir gece geçirmiştik. Üstelik daha ben palaska sahibi bile değildim.


DEVAM EDECEK...


Sonuç;


Hatırladıkça gülüyorum bazı anları

4 Kasım 2010 Perşembe

5 Kasım - 7 Kasım Arası İstanbul'daki Konserler

Bu hafta sonu İstanbul'da 4 konser bulunmaktadır.


Levent Yüksel , 5 kasım cuma günü Jolly Joker Balans ta sahneye çıkacak.Konser saat 22:00 de kapılarını açacak olup, izlemek isteyenler ayakta 40 TL vip 80 TL seçeneklerinden biriyle katılabilirler.
Adres :İstiklal Cad. Balo Sok. No:22
Vega; cuma akşamına renk katacak gruplardan . Saat 22:30'da Bronx Pi sahnesinde olacaklar. İsteyenler 25 TL ücret ödemeleri gerekmektedir.(Öğrenci :20 TL)
Adres:İstiklal Cad.Terkos Çıkmazı No:8 Taksim Beyoğlu
Zakkum;eğlenceli müzikleri benim çok hoşuma gidiyor. Grup cuma akşamı saat 23:00 'da The Hall 'da sahneye çıkacaklar. Ücret 25 Tl olup , öğrenciye 5 TL bir indirim söz konusudur.
Adres:Küçük Bayram Sok. No:7 Beyoğlu
Joker;cuma akşamı saat 22:30 da Woodstock'da çıkacaklar.Rezervasyonla yer ayırtılabilinir.
 Tel: 0 216 414 56 45 





İstanbul'da 5 Kasım - 7 Kasım arası Hava Durumu




05/11/2010, Cuma       Bulutlu
22°C
15°C  
 06/11/2010, Cumartesi       Bulutlu
22°C
13°C  
 07/11/2010, Pazar       Bulutlu
21°C
15°C  















5 Kasım haftası Vizyona Girecek Filmler

Sinema salonlarında son zamanlardaki yerli film hakimiyetinin devamı süreceğe benziyor. Bu hafta yeni vizyona giren filmlerin 4 tanesi yerli film olacak.
 1-New York'ta Beş Minare
 Yönetmen  : Mahsun Kırmızıgül
 Oyuncular  : Haluk Bilginer , Mustafa Sandal , Ali Sürmeli , Beren Saat
 2-Vay Arkadaş - Manik ,Tik,Dildo
 Yönetmen  : Kemal Uzun
 Oyuncular  : Mete Horozoğlu ,Erdal Tosun , Demet Evgar
 3-Pak Panter
 Yönetmen  : Murat Arslan
 Oyuncular  : Ufuk Özkan , Metin Zakoğlu
 4-Kar Beyaz/Ayran
 Yönetmen  : Selim Güneş
 Oyuncular  :  Hakan Yılmaz , Sinem İslamoğlu


 Sonuç;

 New York'ta Beş Minare merak edilen bir film.









İstanbul'da 5 Kasım ile 7 Kasım Arası Bazı Sergiler


  • Fotoğraf sanatçısı Yücel Zorlu, "Bekleyiş" adlı fotoğraf sergisi ile 6 - 24 Kasım tarihleri arasında fotoğrafseverlerle buluşuyor.
Açılış   : 06 Kasım Cumartesi Saat:16:30
Tarih  : 06-24 Kasım 2010
Yer     : İFSAK Üst Kat Sergi Salonu
Adres : İstiklal Cad. Ayhan Işık Sok. No:32/2 Beyoğlu

  • Gunther von Hagens’ın Body Worlds Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü sergisi, 11 Haziran–17 Aralık 2010 tarihleri arasında İstanbul’daAntrepo 3’te sergilenecek.
Tarih Aralığı  : 11 Haziran  - 17 Aralık 2010
Yer                   :  Antrepo 3
Adres            Meclisi Mebusan Cad. Tophane Karaköy/Beyoğlu

  • “İstanbul 1910-2010 Kent, Yapılı Çevre ve Mimarlık Kültürü Sergisi” projesi 15 Eylül - 20 Kasım 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Tarih Aralığı  :  15 Eylül  - 20  Kasım 2010


Yer                  :  Santralistanbul
Adres            Eski Silahtarağa Elektrik Santrali 
                           Kazım Karabekir Caddesi No:2/6 Eyüp 


Sonuç;

İstanbul'da her zevke göre bir olanak var.




İstanbul'a Aşık Olmayanlar Leb-i Derya'yı Görmemiştir

İlk , doğum günü için gittiğimde neden buraya geldik diye düşünüyordum. Çünkü indiğimiz dar yokuştan sonra önümüze çıkan eski bir apartmandı. Merdivenlerden çıkmamızın akabinde asansöre binip en üst kata çıkmamız ile  ön yargıma bir defa daha  sinirlenip , yüzümün gülüşünü engelleyemedim. O arada asansör bizi nasıl buraya getirdi diye düşünüyordum.


İlginç ama kalite ve lüks bir mekanda huzurlu bir ortam bulmak her zaman olmuyor.Burada bu huzuru bulabiliyorsunuz. Öyle bir manzara var ki özellikle akşamları. Bir anda değişiyorsunuz , Haşmet Babaoğlu , Hıncal Uluç gibi hissediyorsunuz kendinizi o an. Daha sonrası mı?  Gözünüz saate çarpıyor ve "hadi canım ! ne çabuk geçti zaman "diyorsunuz.
Arkadaşla iş çıkışı , hem muhabbet hem de kafa dinlemek istenildiğinde gidilecek yerlerden biri. Benim güzel anılar yaşadığım yerlerden en önemlisi. İnsan da elektrik olduğu gibi mekanda da var aynısından. Bir işletmeci para harcar , dekore eder , aşçısından garsonuna tecrübeli ekip kurar ama ısınmamışsa ortam o zaman olmuyor maalesef. Yani sözün özü ; güzel anılar yaşamayı sağlıyor burası.
Ben aslında Kumbaracı yokuşunda olanı anlattım ama krokiyi bulunca paylaşmak istedim. Yakın coğrafya içinde   3 tane "Leb-i Derya" var. Hepsinde güzel anlar geçirebilirsiniz. Fiyatlar biraz yüksek olsa da, genel olarak gitmeye fazlası ile değecek  yerler. 


Sonuç;


Kaliteli bir akşam için çok güzel bir seçim oluyor.


Leb-i Derya Kumbaracı
Adres: İstiklal Cad. Kumbaracı Yokuşu, Kumbaracı Hanı İş No:115/7 Tünel Beyoğlu
Tel     : 0 212 293 49 89


Leb-i Derya Richmond

Adres  İstiklal Cad. No: 227 Richmond Hotel Kat 6  İstiklal Beyoğlu / İstanbul
Tel     : 0212 243 43 75

Leb-i Derya Rumeli
Adres: İstiklal Cad.Rumeli Han C Blok Kat :4 No:43 Beyoğlu/İstanbul
 

Tel     : 0 212 251 10 08







3 Kasım 2010 Çarşamba

Ankara İstanbul Orası Ulaşım Seçenekleri

Ankara'da bazı yerlerin tanıtımını yaptıktan sonra ulaşımın kolaylıklarını da göstermek düştü.Güzel bir vesilem olması münasebetiyle ,İstanbul Ankara arasındaki mesafeyi 2010 yılı süresince bolca gittim , geldim.Değişik yolları denedim.Havayolu ve karayolu arasında iyi yönlerini karşılaştırdım.


Öncelikle 453 km olan Ankara İstanbul arası  karayolu  otobüslerle 5 saat 30 dakika sürmektedir. Bu bütün mola veren otobüslerde böyle , sadece mola vermeyen  bazı firmaların 30 dakika mola karı oluyor.Bilet fiyatları 30 ila 60 arasında değişiyor.Ortalaması 35 Tl.Genel olarak 30 dakika aralıklarla araçları bulabilirsiniz.


Ben şahsen;

  • Kamil Koç
  • Pamukkale
  • Ulusoy
  • Nilüfer
  • Anadolu  firmalarıyla seyahat ettim.
İlgili firmaların değişik tur seçeneklerini de kullandım.Genelinde TV ve film seçenekleri mevcut.Ortalama Beşiktaş'tan Ankara'da istediğim yere ulaşmam 6 saat 30 dakika sürüyor.
(Talep eden olursa otobüs şirketlerinin özellikleri açısında bir inceleme yazabilirim)


Çok fazla seyahat etmekle beraber insanın başına değişik olaylar gelebiliyor. Geçen sene FB - GS derbisi sırasında Ankara'dan İstanbul'a dönmek üzere pamukkale seyahat yolcusu olarak yerimi almıştım. Telefonumda lig tv olması sebebiyle , otobüsün en popüler yolcusu olmam kolay oldu.İtiraf ediyorum bunu kullandım.Muavinden fazladan iki sandviç istedim.(Bu arada pamukkale seyahatte yolculara sandviç veriliyor.) Selçuk Şahin'in attığı gole kadar çok iyi gidiyordu. Kitle galatasaraylıymış.Sanki ben attım golü bir anda dağılıp söylenmeye başladılar.Otobüste böyle arkadaş veya düşman kazanma şansımız oluyor tabii.

Havayolu ile seyahatte ise biletler 60 ila 400 arasında değişmektedir. İki şehirde de havaalanları şehir merkezinin uzağında olması sebebiyle, İstanbul'dan havaalanına gitmek için 1 saat 30 dakika , uçuş için 1 saat, giriş çıkış için 30 dakika,Ankara'dan merkez içinde 45 dakika ila 1 saat arasında sürüyor.Toplamda bu süre 4 saat gibi bir süreye denk geliyor. Kısaca arada 2 saat gibi bir fark söz konusu oluyor.


Bir cuma günü Ankara'ya gitmek için iş yerinden biletimi aldım.200 TL tuttu.Hızlı hareket ederek evime ,oradan Sabiha Gökçen Havaalına ulaştım.Cümle kısa sürse de bu yolculuk 2 saat sürdü.Uçakta arkamda iş yerinden bir arkadaş eşiyle beraber oturuyordu. Şans eseri denk geldik ve acı bir gerçekle irkildim.İki bilete toplamda  130 Tl vermişler.Erken bilet alındığında ciddi miktarlarda bir indirim söz konusu oluyor.


Denemediğim bir tren yolu kaldı.Onu da en kısa zamanda deneyeceğim.


Sonuç;



Erken bilet alırsanız uçakla gitmenizi tavsiye ederim.