7 Kasım 2010 Pazar

Türkiye'nin En Ucu Şemdinli - 2

Yüksekova'da geçirdiğimiz 1 gün boyunca ağzımıza yiyecek sokmamıştık. KTM adında yeni bir kavramla tanışmıştık. Aslında Van'da kaldığımız yerde bir KTM'imiş.KTM yani "Katılım Toplama Merkezi".

Yüksekova'ya ayak bastığımız dakikalarda yemek bitmiş yemekhane temizleniyordu. Masaların üstüne hortumla su sıkıp,çekçekle temizliyorlardı. Temiz bir yer düşüncesi sarmıştı içimizi.Sonuçta evimizdeki ortamı beklemiyorduk. Temizlik bitip içeri girdiğimizde , yemekhaneyi temizleyenlerin aynı ekip , aynı teçhizat tuvalete gittiklerini görünce, "yok canım" dedik. Ama gerçekti. Suyu değiştirmişlerdi en azından diye iyimser olmalı mıydık acaba? Maalesef olamadık aç kaldık.

Halihazirda geçen iki günde Şemdinli'ye ulaşamamış , yorulmuş bitkin insanlardık.  O gün 2 - 2 biten derbi maçı vardı.14 Aralık tarihinde ki bu derbi esnasında , tanışalı 2 gün olan arkadaşlar birbirimize güvenmeye başlamıştık. Konu maç değildi. Birbirimizi kollamamız gerektiğini paylaşıyorduk sadece.

Sabahla beraber tekrar yola çıktık. Artık Şapatan geçidi adıyla gidenlerin mutlaka bildiği yeri geçip ulaşmamıza çok az kalmıştı ki, bizi bir anda bir karakola soktular.Zifiri karanlık eşliğinde inen biz poşetler o gece orada misafir edilecektik. Sivil kıyafetlerimizle sırada beklerken , karakolun köpeklerinin havlaması ile korkmanın üstünde duygulara sahip olduk. İçerisi çok sıcaktı .Öğrendiğimiz üzere o gün gitmemizi istememişler  kötü niyetliler. Geçidi geçmeye engelleyecek , ısrar edip geçmek istersek  üzülecek insanların var olacağı bir plan yapılmış anlatılanlara göre. Bizi hiç korkutmamıştı.Güvenmeye başlamıştık yanımızdakilere ve ilginç bir huzur vardı içimizde.

Sabah bizi iyi ağırlayan arkadaşlarla vedalaşıp ayrıldık oradan. 15 aralık sabahı tek caddeden ibaret Şemdinli'ye ulaşmıştık.

DEVAM EDECEK.

Sonuç;

Devrelerime ve arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder