22 Ocak 2011 Cumartesi

Balıkta Bilsin ,Halikte .Hatta Sağır Sultan Bile Duysun

Hayat, insanın görmek istediklerini bulduğu bir oyun sahnesi mi? veya yaşamın en soğuk anı sadece şansızlıkla sınıflandırabileceğimiz kişilere mi denk geliyor? 

Yıllardır yardım toplanan bir aile vardı .Yardımların akrabaların ,tanıdıkların  günlerdeki topladıkları paraları ile yapıldığını ilk duyduğumda şaşırmıştım.Yıllarca devam edince ise merak uyandırmaya başlamıştı.Dinlediğim yaşam , "hadi be bu kadar da olur mu?" nidasının tam karşılığıydı.

Aileyi öğredendiğim de ise ; Kimi zaman kendime dert yandığım, söylendiğim , kimi zaman çevremdekilerin dert yanmasını duyduğum , sıkıntı diye adlandırdığımız konuların aslında hayatın ta kendisi olduğunu anlamamdı.

Hayat sıkıntılarla yaşamak , başarmakdı.Cvlere sıkışmış beyaz yakalı kariyerimiz, kız istemede sağladığı faydayı 65 yaşından sonra mazide bırakmaya mahkumdu.

Mevzu bahis olan ailenin, 5 çocuğuda üniversiteye dokunmuş.Ya mezun olmuşlar , ya da okuyorlar hepsi.Fedakar bir anneleri var ve 17 yıldır felç olan bir baba.Baba şuan 50 yaşında imiş.33 yaşından beri hareket edemeyen , hislerini belirtmeyen ama çekilen acıları duyan bir baba hemde.17 yıldır bu babanın fiziksel sorunlarıyla uğraşan bir anne.Bu sıkıntılarla yoğrulmuş 5 gencin, yeni kuracakları hayatlardaki umutsuzluk var bir de.

Onlar başarıyorlar, yılmıyorlar. Örnek bir mücadele var aslında.Destek olmalı ve ders almalıyız potansiyel sıkıntı adayı bireyler olarak. Hem mücadeleyi öğrenmeliyiz , hem de hırs ile elde edeceğimizin değersiz olduğunu.

Kısaca yardım etmeliyiz ettirmeliyiz. Balığa da , Haliğe de , Sağır sultana duyurmalıyız ki, duyarlı bir toplum yaratalım.İşte o zaman "komşun aç iken tok yatmak " tekrar ayıp olacaktır.

Not:  Üsteki resim bahsettiğim kişiler değildir.Gazetede resmi olduğu için ekledim.

Sonuç;

Hayat , sanılınandan kısa .Kibirden , hırsdan uzak durmalı..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder