30 Aralık 2010 Perşembe

Türkiye'nin En Ucu Şemdinli -4

Acemilik döneminin hatırası çok oluyor.20 yaşını aşmış bir çoğunun 30'a yaklaştığı bir gruptan bahsediyorum.Kitle içinde mesleği olan, maddi durumu yerinde olan bir çok devrem mevcuttu.Ama burda genel olarak tek tesellimiz, sıcak banyo , tatlı uyku ve güzel yemekti.Aslında insanlar asgari müşterekte buluşuyordu.Normal hayatımızda farkında olmadığımız ortak noktalarımızdan biriside buydu.Biz asgari müşterekleri aynı olan , gereksiz hırslarla birbirini kırmaya çaba harcayan toplumuz.

Akşamları televizyonu hiç aramıyorduk.Akşam yemeğini yer yemez koğuşumuza gidip orada oturmayı tercih ediyorduk.Herkes kitap okuyor,okuduğumuz kitapları birbirimize veriyorduk.İlginç bir ortam oluşmaya başlamıştı.İnsanların elinden bazı zevklerin alınca kitaba sarılabiliyordu.Dokuzuncu hariciye koğuşu kitabı elden ele uçuyordu resmen.

Tam bir düzen kurulmuştu aslında.Kış kıyamet eşliğinde istikamet yemeğe başlamıştık.Sporumuz yapıyorduk.Artık tam üstüme göre kamuflajım bile vardı.Ama kamuflajıma hemen nazar değmişti.Bir eğitim sırasında kamuflajım çamur içinde kaldı.Çocuksu bir sitem değil.Eğitim,FRP oyun tarzındaydı.Eğitim çavuşumuz sen soldan ilerliyorsun diyor ve sen yapıyorsun.Beni çamurda süründürdü .Her yerimin çamur olması bir yana , ertesi güne tertemiz olarak çıkmamı istedi.Tahmin edilebileceği gibi lavaboda yıkarken, saygılarımı sunuyordum.

Atışlar ve yemin töreni hazırlıkları başlamasıyla, acemilik sonrası görev yeri stresini hissetmeye başlamıştık.Geldiğimizden beri bir kere çarşı iznine çıkmış olan bizlere,görev yerine göre bu izni özleme cezası verilecekti.Çünkü karakollarda çarşı izni denen olay maalesef yok.

Görev dağılımında öğretmenler , mehmetcik dershanesine yönlendirildi.Onun dışında taburda görevlendirilecekler dışında kalan çoğunluk karakollarda görevlendirilecekti.Gitmemek için çok uğraşıyorduk.Sürekli kulisler dönmeye başlamıştı.6 - 7 Trabzonlu arkadaş gönüllü karakola gitmek istiyorlardı.Diğer kalanlar amacımız merkezde kalmaktı.Ben biraz daha şanslıydım.Yazıcı olarak şimdiden yardım etmeye başlamıştım.Benim işim garanti olarak görünüyordu.

Bir ailenin olduğu yemin törenimizle artık asker olmuştuk.Ertesi sabah görev dağılımı olacaktı.Akşam koğuşta konuyla ilgili sohbetler koyulaşmıştı.Benimle köftesini paylaşan arkadaşım "ben karakola gideceğim burada görevim yok.İstemediğim yerde görevlendirilmektense,ben seçerim " dedi.

Sabah erkenden uyandık..Kahvaltımız sırasında çıt çıkmıyordu.Ayrılacaktık.46 kişi çökmüş görevlerin açıklanmasını bekliyorduk.Gönüllü var mı deyince ?Ben elimi kaldırdım.Gönüllü olayı istedim.Sonuçta kömür yemek istemiyordum ve arkadaşım gidecekti.5 kişi aynı karakola gönüllü gitmeyi istedik.

Ertesi sabah muhteşem bir dönem başlayacağını anlamamız zor olmamıştı.Bizi gönderilen kamyonda köpekleri uyutmuşlar , ayağımızın altında bırakmışlardı.Köpekler bütün kamyona istifra etmişlerdi.Neyse ki , biri bize biraz olsun değer verdi ve minibüsle gönderdi.Akşam yerimizdeydik.Burası merkeze gelmeden bizi ağırlayan karakoldü.

DEVAM EDECEK...

Sonuç;

Sıkıntı diye andıklarımız,anlatırken hoş anı oluyorlar.


1 yorum:

  1. Appreciate thе гecommendation. Let me tгy it out.



    My wеbpage; wedding dresses

    YanıtlaSil